4 Haziran 2008 Çarşamba

ÖZ BAKIM BECERİLERİ


Sevgili VELİLER

Çocuklarınızın gelişim özelliklerini ve ilk defa karşılaştıkları okul ortamına uyum süreçlerini konuşmak ve karşılaşabileceğimiz sorunlar hakkında bilgi edinip bu sorunları paylaşmak üzere burada toplandık,

HOŞGELDİNİZ….




ÖZ BAKIM BECERİLERİ

. Elbiselerini ıslatmadan elini, yüzünü yıkayıp kurulayabilir.
· Saçlarını tarayıp, dişlerini fırçalayabilir
· Tuvaletini yalnız başına yapabilir
· Sofra kurallarına uygun olarak çatal, bıçak, kaşık kullanarak yemek yiyebilir.




SOSYAL ve DUYGUSAL GELİŞİM

. Mantıklı, kontrollü ve bağımsız hareket edebilir.
· Kendi arkadaşlarını kendi seçebilir. Küçük grup oyunları oynamayı sever.
· Küçük çocukları ve hayvanları çok sever.
· Yetişkin giysileri giymekten çok hoşlanır
· Evcilik oynamayı çok sever

Yapamadığı şeyler için yetişkinden yardim ister.
· Bir oyun için gerekli kuralları anlayabilir ve o kurallara uyabilir.

Günlük programın başlangıç ve bitiş zamanını anlayabilir.
· Basit alış veriş işlerini yapabilir.
· Kendi ile ilgili kızgınlık, mutluluk, sevgi gibi duygularını belli edebilir.

Yetişkin rollerini taklit edebilir
· Yemek zamanı sohbetlerine katılmayı sever
· Üzüntü içinde olan arkadaşlarına sempati gösterip yardim edebilir.
· Basit aletler kullanarak yapı, inşaat oyuncakları ile oyunlar planlayıp oynayabilir.
· Sorumluluk alır ve aldığı sorumluluğu yerine getirebilir.
· Mantık dişi korkuları olabilir.
· Davranışlarının büyükler tarafından beğenilmesine cok önem verir.

Kendi haklarını koruyabilir.
· Sosyal kuralların nedenlerini anlayabilir.
· Sakin ve sessiz durmaktan hoşlanmaz.
· Zaman zaman alıngan olabilir.

Tenkitlerden hiç hoşlanmaz.




BİLİŞSEL GELİŞİM

10 - 12 Kadar ana ve ara renk tanıyabilir.

10 - 12 Kadar resmi eşleştirebilir.
· 12 Parça verildiğinde 10 parçalık bir bilmeceyi tamamlayabilir ve işe yaramayan 2 taneyi ayırabilir.
· İki değişik ses arasından ayni ve farklı olanı seçebilir.
· Görmesem bile tanıdığım bazı sesleri tanıyabilir.
· Dokunarak soğuk sıcak ilik nesneleri ayırabilir.
· Görmeden dokunarak kumaşların özelliklerini tanıyarak eşleştirebilir.

8 sayısının ardından gelen sayının ne olduğunu söyleyebilir.
· 20'ye kadar olan nesneleri sayabilir.

BİLİŞSEL GELİŞİM

-Dakika belirtmeden saati söyleyebilir.
-1'den 10'a kadar karışık verilen sayıları sıralayıp, sıra içinde eksik olan sayıyı bulabilir.

-1'den 10'a kadar sayılarla toplama ve çıkarma işlemi yapabilir.
-Nesnelerin sıra içindeki pozisyonlarını birinci, ikinci, üçüncü gibi isimlendirebilir.

-Para birimlerimizi tanıyabilir.
-Sıra ile haftanın günlerini söyleyebilir.
- Anlatılan bir öyküdeki detayları hatırlayabilir.
· -Sebep - Sonuç ilişkilerini kurabilir.

-Telefonumu ve ev adresimi söyleyebilir.




TEMEL ALIŞKANLIKLAR

TEMEL ALIŞKANLIKLARIN KAZANDIRILMASI

 

ALIŞKANLIK

Alışkanlıklar,zamana,yönlendirmeye,özelliklede tekrara bağlı olan kazanılmış davranışlardır. Alışkanlıklar bireyin yaşadığı doğal ve toplumsal çevreye uyumunu sağlayan davranışlardır.

Bir alışkanlığın bir kez kazanıldıktan sonra düzeltilmesi çok güç bazen de olanaksızdır

ALIŞKANLIK

Kazanılmasına temel oluşturan davranışlar çocuğun doğumu ile başlar,okul öncesi ve ilkokul dönemlerinde pekişmeye devam eder. Anne çocuğumu zamanında doyurmuyor,altı ıslandığı veya bir yeri ağrıdığında onu rahatlatmak için hemen harekete geçmiyorsa tüm bu tutum ve davranışlar çocuğun diğer insanları ve dış dünyayı olumsuz biçimde algılamasına yol açabilir.

 

Alışkanlıklar,öncelikle çocuğun içinde bulunduğu dış çevre uyaranlarından aldığı etkileşimlere dayalı olarak kurulan davranış örnekleridir.

TEMEL ALIŞKANLIKLAR
UYKU

Pek çok anne çocuklarının belirli bir saatte yatmak istememelerinden şikayetçidir.Böyle bir durumu olan annelere yapılacak en uygun öneri her şeyden önce kendilerinin zaman fikrine sahip olmalarını gerekliliğidir.

 

Tüm alışkanlıkların kazanılmasında esas olan ve bireyin yaşamındaki disiplin kaynağını oluşturulan  tutarlılık,iyi uyku alışkanlığının kazanılmasında da en önemli rolü oynar.

 

Uyku zamanı,genelde tüm çocuklar,özellikle de sinirli,aşırı hassas ve duygusal çocuklar için oldukça güç bir zamandır.

 

 

Çocukla ilişkileri bozacak ceza ve tartışmalara gitmek yerine ona güven verici bir biçimde yaklaşılması,olumlu davranış örneklerinin yerleştirilmesinde yararlı olabilecek bazı temel noktalardır.

YEMEK YEME

 Beslenme, çocuğun ilk temel gereksinimlerinden biridir. Annenin çocuk ağladığında ona cevap vermekte gecikmesi, tam bir işe başladığı sırada işinden alıkonulduğu için kızması ve bunu belli eden bir ses tonu ve davranış sergilemesi veya düzenli bir programla değil, canının istediği zaman yada çocuk her ağladığında onu beslemesi, daha sonraki dönemlerde olumlu yeme alışkanlığının oluşmasında sorunların ortaya çıkmasına neden olabilir.

 

Beslenme konusunda önemli olan çocuğun her yiyeceği yemeğe zorlanmasından çok ihtiyacı olan her tür besini yemesini sağlamasıdır.annenin aynı besin değerine sahip olan yiyecekler arasından çocuğun sevdiklerini seçmesi ile çatışmalara neden olmadan kolayca çözümlenir.

 

Annelerin akılda tutması gereken en önemli nokta çocukların ihtiyaçları kadar yiye bilecekleri gerçeğidir.

 

Uzmanlara göre çocukta kötü yeme alışkanlıklarının oluşumunu önlemek için bazı temel noktalara dikkat edilmesi uygun olur bu temel noktalar;

Çocuk kaşığı tutup ağzına götürdüğü andan itibaren kendi kendine yemesi için teşvik edilmelidir.

 

Yemek zamanı oyun haline getirilmemelidir.

 

Çocuğa verilecek tüm yedek besinlerin gerçek yemek saatlerinden uzak zamanlarda verilmesine özellikle dikkat edilmelidir.

 

TUVALET VE TEMİZLİK

Normal bir çocuk ikinci yaşa doğru idrarını kontrol etmeyi başarmaya başlar. Büyük tuvaletin kontrolü ise dört yaşlarında gerçekleştirilebilir.

 

Annesi tarafından çok erken yaşta aşırı bir titizlikle ve çok kerede çeşitli cezalarla temiz kalmaya zorlanan çocuklar, bunu güç de olsa başarsalar bile duygusal olarak daha sonraki dönemlerde taşınabilecek birtakım yaralar alabilirler.

 

Çocuğun başlangıçta olumlu bir biçimde kazandığı alışanlıklarında birden bire değişmelerin ortaya çıktığı gözlenebilir.örneğin; 5 yaşındaki küçük bir kız, aileye yeni bir kardeşin gelmesinden sonra altını ıslatmaya başlayabilir.

Sağlıklı bir aile ortamında, zorlanmadan temel ihtiyaçların karşılanması için gerekli olan uygun davranışları kazanabilmeyi başaran çocukların, gençlik döneminin sorunlarını da daha kolay çözümleyebildikleri gözlenmiştir.   

     

ÇOCUKTA ÖZGÜVEN VE SORUMLULUK




ÖZGÜVEN

Özgüven, bir çocuğun kendisine yönelik iyi duygular geliştirmesi sonucu kendisini iyi hissetmesi demektir. Başka bir deyişle kendisi olmaktan memnun olması ve bunun sonucu kendisi ve çevresiyle barışık olması demektir.




Kendine güven gösterilen çocuğun güveni gelişir. Üstelik kendine bağlanan umutları pekiştirmek, verilen olanakları değerlendirmek için güç ve çaba harcar. Bu nedenle, çocuklarla konuşurken kendilerine güvendiğimizi, onların seçiminin bizim için değerli olduğunu inandırıcı olarak belirtmeliyiz.




Çocuklarımızda özgüveni geliştirmek için;

Çocuğumuz bizden bir istekte bulunuyorsa ve bu istek kabul edilebilir bir şeyse, kısaca “evet” demek yerine, onun bir seçim özgürlüğü olduğunu vurgulayan sözlerle yanıt verebiliriz ;

Eğer sen istiyorsan !

Eğer gerçekten istiyorsan !

Buna sen karar ver !

Bu senin seçimine bağlı !

Senin vereceğin karar benim için de geçerlidir !




Var olmalarının sizin için ne kadar önemli olduğunu onlara gösterin.

Kendilerine olan özgüvenlerinde sarsıntı gördüğümüz an harekete geçin.

Çocuğunuzun gerçek özgüveni sağlamasında yardımcı olun.

Çocuğunuza kendisine has yeteneklerini ortaya çıkartmasında yardımcı olun.




Yaptıkları ve ilgilendikleri şeylerin sizin için ne kadar önemli ve değerli olduğunu gösterin.

Evinizde herkesin birbirine güveneceği bir ortam oluşturun.

Çocuğunuza kendi davranışlarınızla örnek olduğunuzu unutmayın.

Beklentileriniz çocuğunuzun seviyesinde olsun, onu aşacak beklentilerden kaçının.

Özgüven, özgür ve demokratik aile ortamlarında, olayların nedenlerini açıklayan anne ve baba yaklaşımıyla gelişebilir. Baskıcı ortamda, uyguladıkları kuralların nedenlerini çocuklarına açıklama gereği duymayan ailelerde, yeterince gelişmez.




ÇOCUKLA İLETİŞİM

İyi iletişim kurmanın en iyi yolu çocuğunuzu “DİNLEMEKTİR”

Onu dinlerken basit tekrarlar yaparak onu anladığınız ve duyduğunuz mesajını vermeyi unutmayın!!

Çocuğun sizin dışınızda bir varlık olduğunu kabul edin,çünkü onun duygu,düşünce ve beğenileri sizden çok daha farklı bunu hiç aklınızdan çıkarmayın




Tutarlı davranın

Çocuğunuza iltifat edin

Eleştirinin dozunu iyi ayarlayın sakın ona hakaret etmeyin

Kardeşleriyle ya da arkadaşlarıyla hiçbir zaman kıyaslamayın

Ona kaliteli zaman ayırın

Kendinizi sıkça onun yerine koyun Onu çok daha iyi anlarsınız




ÇOCUĞUNUZA HATA DA YAPSA ONU SEVDİĞİNİZİ VE ONU ANLADIĞINIZI DAİMA HİSSETTİRİN .

UNUTMAYIN ANLAŞILMAK VE SEVİLMEK HER YAŞTA ÖNEMLİDİR!!




SORUMLULUK

Sorumluluk, başkalarının haklarına saygı göstermek ve kendi davranışlarının sonuçlarını kabul etmektir.

Çocuğa sorumluluk vermek, kişilik gelişimine pozitif yönde etkileyen ve hızlandıran bir unsurdur.




Uygun dozda (yaşına, cinsiyetine, fizik gücüne uygun) yüklenen sorumluluk;




*çocuğun kendine güvenini arttırır,




*paylaşma ve başarma duygularını tatmin eder,




*inisiyatif koyma, çevresini ve kendini organize ve kontrol etme becerilerini geliştirir.







ÖNERİLER

Çocuğa kendine yetmeyi ve kendi kendini yönetmeyi öğretin. Öyle bir özgür ortam hazırlayın ki, ayakları üzerinde durmayı, kendi kanatlarıyla uçmayı öğrenebilsin.

Çocuğa yaşına ve gelişim düzeyine uygun görev ve sorumluluklar verin.

Çocuğun seçim yapmasına izin verin.

Sorumluluk alma konusunda çocuğun gösterdiği çabalara saygı duyun.

Onu görev ve sorumluluklarıyla baş başa bırakın.

Onun adına düşünmek yerine, kendi başına düşünmesini sağlayın. Sorununu çözmek yerine, kendi sorununu çözmesine fırsat vermeniz, çocuğunuzun sorumluluk duygusunu geliştirecektir.




Çocuğunuza sevildiğini, istendiğini ve sizin için önemli olduğunu hissettirin.

Çocuğunuza iyi davranmanız ve yumuşak bir sesle konuşun.

Çocuğunuzun deneyim ve girişimlerindeki yanlış sorunları kırıcı biçimde eleştirmeyin.

Evde net kurallarınız olsun ve bunlar duruma, olaylara ve sizin içinde bulunduğunuz psikolojik duruma göre değişmesin.




BİLİNEN ANA BABA TUTUMLARI

Gevşek Anne Baba Tutumu

Yetersiz Sevgi ve İlgi Gösteren Tutum

Aşırı Sevgi ve Koruma Sağlayan Tutum

Sıkı Denetim Tutumu

Tutarsızlık Tutumu

Aile İçinde Adaletsizlik Tutumu




GEVŞEK ANNE BABA TUTUMLARI

Bu kategorideki aileler çocuklarına karşı kuralsız,disiplinsiz ve tutarsız davranışlar içindedirler.

Bu ailelerdeki çocukların tüm dedikleri yapılır ve her istekleri yerine getirilir.

Bu tutuma sahip ailelerde yetişen çocuklar doyumsuz,kural tanımayan ve uyum sorunları yaşayan çocuklardır.

YETERSİZ SEVGİ VE İLGİ GÖSTEREN AİLE TUTUMU

Bu aile yapısında çocuğa sevgi açıkça ya da yetersiz düzeyde gösterilir.Ailenin en temel özelliği ilgisiz ve duyarsız bir havanın hakim olmasıdır.

Bu ailede yetişen çocuklar duygularına yabancı, katı ve saldırgan yapıya sahiptirler.




AŞIRI SEVGİ TUTUMU

Aşırı sevgi,çocuğa karşı boğucu boyutlara ulaşmış sevgiyi ve hayatı onun yerine hazırlayan ebeveynleri anlatır.

Tüm sorumluluk ve görevler aile tarafından çocuk adına yerine getirilir.

Bu tutumla yetişen bireyler sorumsuz,kendine güveni gelişmemiş,şımarık ve kurallara uymakta zorlanan insanlardır.




SIKI EĞİTİM TUTUMU

Bu aile yapısında çocuk için katı kurallar ve sıkı yasaklar vardır.

Sıkı eğitimi benimsemiş ailelerde çocuğun neredeyse hiç söz hakkı yoktur.Anne babası tarafından çizilmiş bir çerçevenin içinde boğulan bir çocukla karşı karşıya kalırız.

Bu tutum da kendine güveni gelişmemiş,pısırık,içe kapanık bireyleri yetiştirir.




TUTARSIZ ANNE BABA TUTUMU

Anne ve babanın ortak hareket etmediği,birbiriyle çelişki içinde olduğu aileleri anlatır.

Ayrıca bu ailede çocuğun bazen doğru denen davranışına bazen de yanlış denmesi,izin verilen bir isteğine sonraki seferde izin verilmemesi gibi tutarsız ve keyfi davranışlar söz konusudur.

Bu ailenin yetiştirdiği çocuklarda dengesizlik,tutarsızlık ve yerinde davranışlar gösterememe gibi problemler ortaya çıkar.




KATILDIĞINIZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM
FADİME KARASOY
PSİKOLOJİK DANIŞMAN

Hiç yorum yok: