11 Haziran 2008 Çarşamba

Küçük Çocuk-Little Boy

Pdrgrup Canlı Online Slayt Arşivinde Bulunmaktasınız. Hertürlü slaytı ve sunumu online izleyebilir ve indirebilirsiniz...

Küçük Çocuk

Yazan: Helen Buckley

Orjinal Adı: Little Boy







İngilizce’den Çeviren:

Dr. M. Fatih Taşar

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde

Okula giden bir küçük çocuk vardı.

O küçücüktü,

Ve okul da koskocaman.

Ve küçük çocuk,

Avluya açılan bir kapıdan geçip,

Sınıfına hemencecik girebileceğini

öğrenince

Mutlu oldu.

Ve, gözünde okul ona

Artık koskocaman gözükmedi.

Bir sabah

Artık uzunca bir süredir küçük çocuk

okullu iken

Öğretmen dedi ki:

‘Bugün bir resim çizeceğiz.’

‘Ne güzel!’ diye düşündü küçük çocuk.

Resim yapmasını severdi.

Bir sürü resim çizebilirdi:

Aslanlar, kaplanlar,

Tavuklar, inekler,

Trenler, gemiler,

Hemen pastel boya kutusunu

çıkarıverdi.

Ve çizmeye koyuldu.

Fakat öğretmen seslendi: ‘Bekleyin!

Hemen başlamayın!’

Herkesi süzdü, hazırlar mı diye baktı.

‘Şimdi’ dedi öğretmen,

‘Çiçekler çizeceğiz.’

‘Ne hoş’ dedi küçük çocuk.

Çiçek çizmeyi çok severdi.

Ve güzel mi güzel çiçekler çizmeye

başladı.

Pembe , mavi ve turuncu

boyalarıyla.

Fakat ‘Bekleyin!’ dedi öğretmen.

‘Ben göstereceğim size nasıl

çizeceğinizi.’

Onunki kırmızıydı, yeşil saplı.

‘Haydi’ dedi öğretmen.

‘Artık başlayabilirsiniz.’

Küçük çocuk, öğretmenin çiçeğine

baktı.

Sonra da kendi çiçeğine.

Kendi çiçeğini öğretmeninkinden daha

çok sevmişti,

Fakat bunu söyleyemedi,

Defterindeki sayfayı çevirdi

Ve öğretmeninkine benzer bir çiçek

çizdi.

Kırmızı, yeşil saplı.

Başka bir gün,

Küçük çocuk kapıyı dışardan

Kendi başına açmıştı,

Ve o anda öğretmen şöyle dedi:

‘Bugün killi çamurla birşeyler

yapacağız.’

‘Ne güzel!’ diye düşündü küçük çocuk.

Killi çamurla oynamayı severdi.

Killi çamurdan bir sürü şey yapabiliyordu:

Yılanlar ve kardan adam,

Filler ve fareler,

Arabalar ve kamyonlar,

Ve killi çamura elini uzattı.

Bir avuç almak için çekiştirirken çamuru,

Öğretmen dedi ki:

‘Bekleyin! Daha başlama zamanı

gelmedi!’

Herkesi süzüp, hazırlar mı diye baktı.

‘Şimdi’ dedi öğretmen,

‘Bir kap yapacağız.’

‘Ne hoş’ dedi küçük çocuk.

Kap yapmayı çok severdi.

Ve her boyda türlü şekillerde kaplar

yapmaya başladı.

Fakat ‘Bekleyin!’ dedi öğretmen.

‘Ben göstereceğim size nasıl

yapacağınızı.’

Ve herkese gösterdi, derin bir kabın

Nasıl yapılacağını.

‘Haydi’ dedi öğretmen.

‘Artık başlayabilirsiniz.’

Küçük çocuk öğretmenin kabına

baktı.

Sonra da kendininkine.

Kendi yaptığı kabı öğretmeninkinden

daha çok sevdi.

Fakat birşey söyleyemedi.

Elindeki killi çamuru bir top halinde

yuvarladı yine.

Ve öğretmeninki gibi bir kap yaptı.

Derin bir kap.

Ve çok geçmeden

Küçük çocuk beklemeyi öğrendi,

Ve izlemeyi,

Ve tam öğretmeninki gibi

şeyler yapmayı.

Ve çok geçmeden

Kendi başına artık hiçbirşey yapmadı.

Bir gün geldi

Küçük çocuk ve ailesi

Başka bir eve taşındılar,

Başka bir şehirde,

Ve küçük çocuk

Başka bir okula gidiyordu tabii ki.

Bu okul, öncekinden

Daha da büyüktü.

Ve sınıfına

Avludan bir kapı da yoktu.

Üst kata yüksek basamaklardan

çıkmak zorundaydı,

Ve uzun bir koridor boyunca

Gitmeliydi sınıfına.

Ve daha ilk günü

Yeni okulunda,

Öğretmen seslendi

‘Bugün bir resim çizeceğiz.’

‘Ne güzel!’ dedi küçük çocuk,

Ve öğretmeni bekledi,

Ne yapılacağını söylemesi için.

Fakat öğretmen, bir şey söylemedi.

Sadece sınıfta sıraların arasında

dolaştı.

Küçük çocuğa geldiğinde

‘Sen resim çizmek istemiyor musun?’ dedi.

‘Evet.’ Dedi küçük çocuk,

‘Ne çizeceğiz?’

‘Sen çizmeden, ben bilemem ki?’ dedi öğretmen.

‘Nasıl çizmemi istiyorsunuz?’
diye sordu küçük çocuk.

‘Niçin? Nasıl istiyorsan öyle.’ Dedi öğretmen.

‘Ve her renk olabilir mi?’ diye sordu

küçük çocuk.

‘Her renk’ dedi öğretmen.

‘Eğer herkes aynı resmi çizseydi

Ve aynı renkleri kullansaydı,

Kimin, neyi çizdiğini nasıl

bilebilirdim.

Ve hangisinin hangisi olduğunu.’

‘Bilmiyorum’ dedi küçük çocuk.

Ve

bir çiçek

çizmeye başladı,

Kırmızı ve

Yeşil saplı…

Hiç yorum yok: